Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
“Herkes gibi olmak zorunda değildin sen.”
…
Güzel Kaybettik.
Ne çok özledim seni. Özlemlerim içimde, ne çok büyüttüm seni…
Bize düşen, düştüğümüz yerde beklemek oldu hep. Bekleyecektik ve beklenenler asla gelmeyecekti. Gelecek dedikleri şey, olmayanlar, gelmeyenler ve kaybedilenler üzerine inşâ edilecekti. Soğuk, karanlık, yalnız ve tedirgin koridorların çatlak duvarlarına asılmış birer gölgeydik bu hayatta. Bir fotoğraf kadrajının dışında bırakılmış sevimsiz bir detay, devam zorunluluğu olmayan sıkıcı bir derstik. Öğrenemediler. Onlar bizden vazgeçtiler. Vazgeçtiler ve kazandılar. Biz kaybettik. Yine de vazgeçmedik. Her seferinde daha güzel kaybettik. En güzel biz kaybettik.
Yüreğimde ne var ne yok tüketip bir gece vakti çekip gittiler. Hesabı istemediler. Ben de soramadım. Kalmadı anlayacağın. Duygu kalmadı benim yüreğimde…
Her vazgeçişe bir iç çekiş değdi. Her vazgeçişe bir parçamız ilişti. Şimdi ne hale geldik bilmiyorum, ama eksiğiz işte. Kömürleşmiş ciğerlere kesik kesik çekilen sigara dumanının tamamlayamayacağı kadar, eksildikçe daha da kendinden verecek kadar eksiğiz.
Zifiri karanlık da olsa, gözlerin bağlıyken bile vardır gökyüzü, görmek zorunda değilsin.
Yorum Yaz